Medeni Hukukun Yürürlük Kaynakları

MEDENİ HUKUKUN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI

 

A) Asli Kaynaklar

 

Asli Kaynaklar medeni hukuka ilişkin bir uyuşmazlığın çözümünde ilk önce başvurulan kaynaklardır.

 

1- Kanunlar:

 

Medeni hukuk açısından en başta gelen kanun 4 Ekim 1926 tarihinde yürürlüğe giren ve hukuk devriminin temelini oluşturan Medeni Kanun’dur.

 

2- Kanun hükmünde kararnameler

 

3- Tüzükler (Nizamnameler)

 

4- Yönetmelikler (Talimatnameler)

 

5- İçtihadı birleştirme kararları:

 

İçtihadı birleştirme kararları kanunlar gibi Resmi Gazete’de yayımlanırlar ve benzer olaylarda bütün mahkemeler bu kararlar ile bağlıdırlar.

 

B) Tali (İkincil Kaynaklar)

Asli kaynaklarda uyuşmazlığın çözümünde bir hüküm bulunamazsa tali kaynaklara başvurulur.

 

1- Örf ve Adet Hukuku

Alelade bir görgü kuralının örf ve adet kuralı niteliğini alabilmesi için maddi ve manevi olarak ayrılmak üzere iki unsura ihtiyaç vardır.

 

a- Maddi unsur: Devamlılık veya tekrarlanma yani olayın sürekli bir şekilde uygulanması durumudur.

 

b- Manevi unsur: Toplumda var olan genel inanış anlamına gelmektedir. Alelade adetlerin örf ve adet hukuk kuralı olabilmesi için şahısların devamlı suretle tekrarlanmakta olan bu davranışa uymak zorunda olduklarına genel olarak inanmış olmaları lazımdır. Eğer toplum vicdanında bu davranış biçiminde bulunmak gereği hakkında bir inanç yer etmemiş ise o âdetin bir örf ve adet hukuku kuralı olarak yer etmesi mümkün değildir.

 

Örf ve adet hukuku ikinci derecede bir hukuk kaynağıdır ve kanunda bulunan boşluğu doldurur. Buna örf ve adet hukukunun tamamlayıcı rolü denir.

 

2- Hâkimin Yarattığı Hukuk

 

Hâkim kanunda veya örf ve adette olaya uygulanacak bir hüküm bulamazsa yani hukuk boşluğunun ortaya çıkması durumunda kendi kanun koyucu olsaydı boşluk çıkan olaya ilişkin nasıl bir hüküm koyacaktı ise ona göre karar verir. Hâkim kendisine tanınmış olan bu yetkiyi kullanmamazlık edemez.

 

Hâkimin hukuk yaratırken başvuracağı ilk olanak, kanunun benzer durumları düzenlemek için koyduğu fakat önündeki olayı kapsamayan bir hükümden öncelik (evleviyet) veya kıyas (örnekseme) yolu ile yararlanmaktadır. Başka bir kanun hükmünden yararlanma imkânı olmasa bile kanunun ruhundan yararlanabilir.

 

Hâkim yarattığı hukuk kuralını olaya uygular ve buna göre karar verir. Söz konusu karar, gerek hukuk yaratma şartları bulunup bulunmadığı, gerek konulan kuralın yerine olup olmadığı, gerekse kuralın uygulanışının uygun olup olmadığı açısından Yargıtay tarafından temyiz denetimine tabi tutulabilir.

 

C) Yardımcı Kaynaklar

 

Başvurulması zorunlu olmayan kaynaklardır ve ikiye ayrılırlar.

 

1- Bilimsel görüşler (doktrin – öğreti)

 

2- Yargı Kararları