RİSK BİLDİRİMİ NEDİR?
Sözleşmelerde Dürüstlük Kuralının En Kritik Uzantısı
Risk bildirimi, kökünü culpa in contrahendo ilkesi—yani sözleşme öncesi görüşmelerde kusurlu davranıştan kaynaklanan sorumluluk—ve Türk hukukunda dürüstlük kuralından alan temel bir yükümlülüktür.
Taraflar arasında bir sözleşme kurulmadan önce, daha güçlü, daha bilgili veya profesyonel konumda olan tarafın, diğer tarafa işlemle ilgili riskleri açık, anlaşılabilir ve yanıltıcı olmayan biçimde bildirmesi gerekir.
Bu yükümlülük sadece sözleşme kurulmadan önce değil; çerçeve sözleşmelerde veya sürekli borç ilişkilerinde her bir riskli işlem öncesi yeniden ortaya çıkabilen, sözleşme sonrası dürüst davranma borcunun somut görünüm biçimidir.
Günümüzde özellikle şu alanlarda risk bildirimi kritik bir koruma mekanizması hâline gelmiştir:
-
Bankacılık ve yatırım işlemleri
-
Kripto para ve dijital varlık hizmetleri
-
Forex ve kaldıraçlı işlemler
-
Riskli finansal araçlar
-
Tüketiciyi bilgi asimetrisinden etkileyebilecek tüm sözleşmeler
Bu nedenle risk bildirimi, hukuki güvenliğin temelini oluşturan bilgilendirme borcunun modern ve zorunlu bir uzantısıdır.
RİSK BİLDİRİMİ NASIL OLMALIDIR?
Risk bildiriminin geçerli olabilmesi için ilk ve en temel ölçüt dürüstlük kuralına uygunluktur. Dürüstlük kuralıyla bağdaşmayan, bilinçli olarak karmaşıklaştırılan veya okunamayacak şekilde düzenlenen risk bildirimi, fiilen yok hükmünde sayılabilir.
Nitelikli bir risk bildiriminde bulunması gereken unsurlar şunlardır:
-
Ortalama bir kişi tarafından kolayca anlaşılabilir olmalıdır.
-
Sade, açık ve doğrudan bir dil kullanılmalıdır.
-
Okuyanın dikkatini dağıtacak veya anlamayı zorlaştıracak ölçüde gereksiz uzunlukta olmamalıdır.
-
Punto ve görünürlük, diğer maddelerle benzer büyüklükte olmalı; hileye yol açacak küçüklükte yazılmamalıdır.
-
Yapılacak işlemin tüm olası sonuçlarını okuyucuya aktaracak açıklıkta olmalıdır.
-
Riskin niteliği, kaybın türü, kaybın geçici mi kalıcı mı olduğu ve geri alınıp alınamayacağı açıkça belirtilmelidir.
Bu kriterler, yalnızca şekle ilişkin değil; aynı zamanda dürüst bilgilendirme standardının minimum gereklilikleridir.
RİSK BİLDİRİMİNDE DİL SEÇİMİ
Risk bildirimi, mutlaka kullanıcının anadiliyle veya hizmet verilen ülkenin resmî diliyle hazırlanmalıdır.
Aksi hâlde kullanıcı bilgilendirilmiş sayılamayacağı gibi, uyuşmazlık hâlinde bildirim yapan taraf aleyhine önemli sonuçlar doğabilir.
RİSK BİLDİRİMİNDE PUNTO VE GÖRÜNÜRLÜK
Güncel uygulamada bazı platformların risk bildirimlerini bilinçli olarak çok küçük puntolarla, okunamayacak ölçüde gizledikleri görülmektedir. Bu tür uygulamalar:
-
Dürüstlük kuralı ile bağdaşmaz,
-
Risk bildiriminin hiç yapılmamış sayılmasına neden olabilir,
-
Hizmet sağlayan açısından ağır sorumluluk sonuçları doğurabilir.
Bu nedenle risk bildiriminin, aynı metindeki diğer hükümlerle eşit veya daha yüksek görünürlüğe sahip olması gerekir.
RİSK BİLDİRİMİ NERELERDE YER ALABİLİR?
Risk bildirimi hukuki ilişkinin niteliğine göre farklı yerlerde düzenlenebilir:
1. Sözleşme Öncesi Bilgi Formları
Ön bilgilendirme formları, bilgilendirme yükümlülüğünün en net göründüğü aşamadır. Risk bildirimi bu formlara açık şekilde entegre edilmelidir.
2. Sözleşme Metninin İçerisinde
Çerçeve sözleşmelerde risk bildirimi mutlaka metin içinde yer almalı, ancak yüksek riskli her işlem öncesi ek bir uyarıyla desteklenmelidir.
3. Dijital Platformlar ve İşlem Arayüzleri
Özellikle kripto para borsaları, yatırım uygulamaları ve benzeri dijital platformlarda risk bildirimleri:
-
Kullanıcı sözleşmesinde,
-
Platform içi bilgilendirme alanlarında,
-
Her bir riskli işlem öncesi “onay kutusu” şeklinde
tekrarlanan şekilde gösterilmelidir.
RİSK BİLDİRİMİ HANGİ UNSURLARI İÇERMELİDİR?
Nitelikli bir risk bildirimi asgari olarak şu unsurları içermelidir:
-
Olası tüm kayıp türleri
-
İşlem sonucunda ortaya çıkabilecek ortalama kayıp ihtimali
-
Kaybın hangi koşullarda meydana gelebileceği
-
Kaybın geri dönüşünün mümkün olup olmadığı
-
Kaybın geçici mi yoksa kalıcı mı olduğu
-
İşlemin doğal, öngörülebilir ve olağan riskleri
Bu bilgiler, kullanıcıyı yanıltmadan, eksik bırakmadan ve aşırı güven hissi yaratmadan sunulmalıdır.
RİSK BİLDİRİMİNE ONAY ALINMASI ZORUNLU MUDUR?
Genel hükümler çerçevesinde, bildirimin kullanıcıya ulaştığının ispatı çoğu zaman yeterlidir.
Ancak uygulamada açık onay alınması, uyuşmazlık riskini dramatik biçimde azaltır.
Özellikle finansal teknolojiler, kripto platformları ve yüksek risk içeren işlemler açısından açık onay alınması özen yükümlülüğünün gereğidir.
KULLANICININ RİSKİ ANLAYACAK NİTELİKTE OLUP OLMADIĞI DEĞERLENDİRİLMELİ Mİ?
Hukuken bu yönde genel bir zorunluluk yoktur.
Ancak kullanıcının eğitim durumu, mesleği, tecrübesi veya platformdaki davranışlarından risk bilincinin zayıf olduğu anlaşılabilir bir durum mevcutsa:
-
Özen yükümlülüğü artar,
-
Hizmet sağlayanın ispat yükü ağırlaşır.
Bu nedenle birçok platformda “uygunluk testleri”, “risk farkındalık testleri” veya “profil değerlendirme” adımları uygulanmaktadır. Bu pratik, uyuşmazlık hâlinde hizmet sağlayanı güçlendiren önemli bir savunma aracıdır.
Sonuç
Risk bildirimi, modern sözleşmeler hukukunda yalnızca bir bilgilendirme aracı değil; sözleşme öncesi ve sonrası süreçlerin tamamına yayılan koruyucu bir hukuki mekanizmadır.
Özenli hazırlanmış bir risk bildirimi, hem kullanıcıyı korur hem de hizmet sağlayanı gereksiz ve ağır sorumluluklardan uzaklaştırır.
Av. Mehmet Serhat TERCAN
Tercan Avukatlık & Danışmanlık
Sorumluluk Reddi Beyanı
Web sitemizde yer alan bu ve benzeri bilgiler; hukuki tavsiye, görüş veya mütalaa niteliğinde değildir. Büromuz, burada yer alan açıklamalara dayanılarak yapılan işlemlerden doğabilecek zararlardan sorumluluk kabul etmez.
Telif Hakkı
© 2025 Tercan Avukatlık & Danışmanlık – Bu metnin tüm yayın, çoğaltma ve kullanım hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeden veya yazılı izin alınmadan kısmen ya da tamamen kullanılamaz.

