İSİM DEĞİŞTİRME VE SOYADI DEĞİŞİKLİĞİ DAVASI
İsim değiştirme ve soyadı değişikliği davası bireyin doğum itibariyle kazanmış olduğu ve kimliğinde bulunan isim ve soyadının değiştirilmesi talebi ile açılan davalardır. Kişinin bu davayı açmasında birden çok sebep var olabilir.
Kişisel tercihler ile birlikte dini ve kültürel sebepler, ismin telaffuzunun zor olması gibi bir çok etken sebebiyle bu dava açılabilir. İsim değiştirme davası her vatandaşın hakkı olup istenilen zamanda bu dava yoluna başvurulabilir.
Kişiye tanınan dava açma hakkı ile kişiye ait olan menfaatleri hukuksal olarak korunma hakkı ile güvence altına alınmış olur. Hak kavramı hukukumuzda mutlak ve nispi olmak üzere ikiye ayrılır. Hak sahibi kişinin herkese karşı ileri sürebileceği hakları mutlak hak olarak adlandırılırken bunun için bir zamanaşımı söz konusu olmaz. Kişiye özgü durumlar ve bu durumları oluşturan unsurlar o kimseyi tanımlayan özellikler olarak kabul edilir. Kişinin adı, cinsiyeti, medeni hali ve benzer diğer özellikleri, o kişinin halini ifade eder. Bu özellikler mutlak hak kapsamında değerlendirildiğinden başkasına da devredilemez özelliktedir.
İSİM DEĞİŞİKLİĞİ DAVASI NEDİR?
Bireye isim konurken Nüfus Hizmetleri Kanunu uyarınca ahlak kurallarına aykırı veya topluma uygun olmayan isimler yasaklanmıştır. Aynı şekilde soyadı da bireyin bir aileye ait olduğunu gösterir.
2525 sayılı Soyadı Kanunu 1934 yılından bu yana yürürlükte olup bu kanun kapsamında kişi seçim yoluyla soy adını belirleme hakkına kavuşmuştur. Kişi, soyadı değişikliğini istediği zaman yapamaz. Ancak mahkeme kararı uyarınca gerçekleştirilebilmektedir. Bunun için de haklı sebeplere dayanılması gerekmektedir.
Soyadı da isimle benzer özellikler taşıdığından toplum aykırılık yaratmaması ve ahlaki unsurlara aykırılık teşkil etmemesi gerekmektedir. Bu aykırılıklara örnek olarak;
-
Edebe aykırı soyadı,
-
Ahlaka aykırı soyadı,
-
Gülünç kavramlar,
-
Aşiret isimlerinden oluşan soyadı,
-
Yabancı ırk ve millet isimlerinden oluşan soyadı,
-
Rütbe ve memuriyet isimlerinden oluşan soyadı,
-
Atatürk isminin soyadı olarak kullanılması.
İSİM DEĞİŞİKLİĞİNDE HAKLI SEBEPLER
İsim değiştirme ve soyadı değişikliği davası açacak olanların haklı bir nedene dayanması gerekmektedir. Medeni Kanun’un 27. Maddesi bu konuyu düzenlemiştir. Bu tür davalarda haklı sebepten kasıt kişinin şahsi nedenleri de olabilir.
Kişi ad ve soyadı ile ilgili olarak aidiyet duygusu hissetmiyor olabilir. Bunun yanı sıra gülünç bir ad-soyada sahip olmak, travmaya sebep olan ad-soyadı, mesleki ve sanatsal bir yaşama bağlı olarak değişiklik talebi ya da kötü tanınan bir kişi ile ad soyadın özdeşlemesi de değişiklik taleplerinin altında yatan nedenler olabilmektedir.
İsim Değiştirme ve Soyadı Değişikliği Davası bu bilgilerin tümünün değiştirilmesi için açılabileceği gibi mevcut isme ilaveler yapılması şeklindeki talepler için de başvurulan bir yoldur. Bu davanın açılabilmesi için dayanak olarak gösterilebilecekler şunlardır:
-
Kişinin adının komik olması,
-
İsmin tanınan ve bilinen kötü şöhrete sahip birinin de adı olması,
-
İsmin geçmişte yaşanmış travmaya yol açan bir olayla bağdaşması,
-
Kişinin kimlikte yazan bilgileri dışındaki bir adla sosyal çevresinde tanınıyor olması,
-
İsmin zor telaffuz ediliyor olması.
İSİM VE SOYADI DEĞİŞİKLİĞİNDE YETKİLİ VE GÖREVLİ MAHKEME
Davacının ikametgahındaki yer Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılacak davanın ardından bu değişiklik yapılabilmektedir.
İSİM DEĞİŞTİRME DAVASINI AVUKAT VASITASI İLE AÇABİLİR MİYİM?
İsim ve soyadı değişikliği davası açmak isteyen kişiler bizzat kendileri mahkemeye müracaat etmek zorundadır. Buna ek olarak özel yetkili bir vekaletname verdikleri takdirde Avukatları aracılığı ile de bu davayı açabilirler. Küçük yaşta isim ve soy isim değişikliği yapılacaksa bu durumda velayet hakkına sahip olanlar dava açabileceği gibi yaş küçüklüğü söz konusu ise velayet hakkına sahip olanların yanı sıra vekalet verilen bir avukatta bu davayı açabilmektedir. Avukat vasıtası ile isim ve soyisim değişkliği davaları kolaylıkla açılabilmektedir.
İLGİLİ İÇTİHATLAR
Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin adın değiştirilmesi hususunda vermiş olduğu 25.04.2018 tarihli kararı şu şekildedir:
Davacı dava dilekçesinde, …olan adının Sozdar olarak değiştirilmesini istemiş; mahkemece, her ne kadar davacı çevresinde Sozdar adı ile bilindiğini iddia etmişse de Sozdar kelimesinin Kürtçe olduğu, davacının … Üniversitesinde … Öğretmenliği bölümünde öğrenci olduğu, davacının ileride yapacağı iş ile kullanacağı adının çelişkili olacağı, ayrıca Sozdar’ın söylenmesinin zor olduğu, davacının adını Sozdar olarak değiştirmesinde hukuki yararının bulunmadığı, davacının mevcut … adının kötü bir manaya gelmediği, gülünç ve alay edilecek bir nitelik taşımadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
TMK’nın 27. maddesinde, adın değiştirilmesinin ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebileceği, adın değiştirildiğinin nüfus siciline kayıt ve ilan olunacağı, ad değişmekle kişisel durumun değişmeyeceği bu değişiklikten zarar görenin bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebileceği hükme bağlandığından; davacının adını değiştirme talebinin haklı nedene dayandığı, çevresinde Sozdar adı ile tanındığı iddiasının kolluk ve tanıkların beyanı ile kanıtlandığı dikkate alındığında davanın kabulüne karar verilmesi yerine uygun bulunmayan gerekçeyle reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMKnın 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 25.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İsim değiştirme davası, soyadı değiştirme davası, ad değiştirme davası, isim değiştirme davası nedir?, isim değiştirme davası nasıl açılır?