Haksız Rekabet / Yazılı Franchise Sözleşmesinin Bulunmaması / Marka Hakkının İhlali / Manevi Tazminat

Haksız Rekabet / Yazılı Franchise Sözleşmesinin Bulunmaması / Marka Hakkının İhlali / Manevi Tazminat

 

Yazılı franchise sözleşmesi bulunmaması halinde manevi tazminata ve marka ihlaline ilişkin yargıtay kararıdır.

 

T.C YARGITAY

11.Hukuk Dairesi

2016/ 1707 Esas

2017 / 4522 Karar

19.09.2017 Karar Tarihi

Haksız Rekabet / Yazılı Franchise Sözleşmesinin Bulunmaması / Marka Hakkının İhlali / Manevi Tazminat


MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada ...(Kapatılan) 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/12/2015 tarih ve 2014/78-2015/126 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili; müvekkili adına "meşhur adıyaman çiğköftecisi /...", "... + şekil”, "... ve Çiğ Köfte + şekil", "... + şekil", "... ve çiğ köfte + şekil" ibareli markaların sahibi olduğunu, davalı ile aralarında 5 yıldır franchising sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme ile davalının müvekkilinin vereceği çiğ köfte dışında kendisi ya da 3. kişiler tarafından üretilen çiğ köfteleri satamayacağını kabul ettiğini fakat davalının dava dışı kişilerce üretilen ürünleri sattığını, davalının sözleşme dışı eylemleri nedeniyle müvekkili tarafından sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğini, davalıya ait iş yerinde ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/67 D. İş sayılı dosyasında yapılan tespitte halen franchising sözleşmesi yürürlükteymiş gibi işletmenin işletildiğinin tespit edildiğini, davalının 3. şahıslardan aldığı ucuz ürünleri müvekkilinin markası altında satmasının haksız rekabet ve marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, davalının haksız ve kötüniyetli fiilleri nedeniyle müvekkilinin itibarının zedelendiğini, bu nedenle marka hakkının ihlalinin tespitine, davalının iş yerinde resim, logo, broşür, reklam ürünlerinin kullanımının önlenmesine, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, kararın ilanına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili; müvekkili ile davacı arasında sözleşme ilişkisini bulunmadığını, iş yerinde ...'ın marka ve logosunun kullanılmadığını, müvekkilinin iş yerinin tabelasında kendi fotoğrafının bulunduğunu ve bu logo için de marka başvurusunda bulunulduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafın, davalı ile aralarında franchising sözleşmesi bulunduğunu beyan etmiş ise de bu sözleşmeye ilişkin yazılı bir belge ibraz edemediği, bu nedenle sözleşmenin varlığı ispat edilemediğinden sözleşme ilişkisinin bulunmadığı, davalının iş yerinde yapılan tespitte davacıya ait markaların bulunduğu ürünler tespit edildiği, davalının da bu markalı ürünlerin iş yerinde bulunmasını geçerli bir hukuki sebebe dayandıramadığı, davalı tarafından davacı adına tescilli markaların birebir olarak aynısının kullanıldığı, tarafların faaliyet alanlarının aynı olduğu göz önüne alındığında müşteriler nezdinde davalı ve davacı işletmelerinin ilişkilendirilmesi ve karıştırılmasına açıkça zemin hazırladığından marka hakkına tecavüz edildiği, bu nedenle markaya tecavüzün tespitine ve tecavüzün önlenmesine, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihlalin ağırlığı, hak ve nesafet kuralları gözetilerek 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiğine göre reddedilen kısım bakımından davalı yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bente açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 19/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

Franchise Avukatı, Franchise davası, Franchise tazminat davası